Yumurtalık Uyarılması
Kontrollü Ovarian Hiperstimülasyon
Tedavinin ilk aşaması yeterli sayıda kaliteli yumurta hücresi elde edebilmektir. Yumurta gelişimini sağlamak amacıyla çeşitli hormon preparatları kullanılmaktadır. Yardımcı üreme tekniklerinde bu ilaçların kullanılmasının nedeni daha çok yumurta ve embriyo elde ederek gebelik şansını arttırmaktır. Kontrollü Ovarian Hiperstimülasyon değişik ajanlarla ve değişik protokollerle uygulanabilir.
Yumurtalık uyarılması bütün protokollerde adet kanamasının ikinci veya üçüncü gününde bazal ultrason incelemesi ile yumurtalıklar değerlendirilir ve kanda östrojen tayini yapılır. Her hasta için, kadın yaşı, yumurtalıkların rezervi, kan hormon değerlerine göre kişiye en uygun tedavi protokolü belirlenir ve kullanılacak ilaç dozuna karar verilir. Yumurtalıkları uyarma tedavisi başladıktan sonra hasta belirli aralıklarla kontrole çağırılır. Bu kontrollerde vajinal ultrasonografi yapılarak gelişen folliküllerin sayısı ve büyüklüğü kontrol edilir. Tedavide amaç mümkün olduğunca fazla sayıda 16-20 mm çaplı follikül elde etmektir. Kontroller esnasında kan östrojen düzeyleri kontrol edilerek ilaç dozu ayarlaması yapılabilir. Hedef 14- mm’den büyük follikül basına 200 pg/ml östrojen düzeyine ulaşmaktır. Folliküller yeterli büyüklüğe ulaştığında yumurtanın son olgunlaşmasını sağlamak için Human Chorionic Gonadotropin (hCG) (çatlatma iğnesi) enjeksiyonu yapılır. Tedavinin süresi kişiye göre değişmekle birlikte, yumurtalıklarınızın uyarılma süresi yaklaşık 12-16 gündür. Çatlatma iğnesinden 32-36 saat sonra yumurta toplama işlemi yapılır.
Yumurtalık uyarılması uygulamasında ultrason takipleri esnasında değerlendirilen bir diğer faktör de rahimin içini döşeyen endometrium tabakasının yapısı ve kalınlığıdır. HCG gününde endometrium 6 mm veya daha ince olduğunda gebelik şansı azalmaktadır, 14 mm’den fazla olduğunda ise olumsuz etki yaratır, gebelik gerçekleşse bile düşük olma ihtimali artmaktadır. Yumurtalıkları uyaran ilaçlar tek başına verildiğinde folliküller kontrolsüz ve zamansız olarak çatlayabilir. Bu duruma erken luteinizasyon adı verilir. Bu riski en aza indirmek için yumurtalıkları uyarmadan önce kadının kendi hormonlarını baskılamak gerekir. Bu amaçla Yumurtalık Hormonlarını baskılayan ilaçlar kullanılır. Bu ajanlar ilk önce yumurtalıklarda bir uyarıya neden olur ancak daha sonra güçlü bir baskılanma yaratır. İlk başta ortaya çıkan uyarılmaya flare-up etki adı verilir. Bu sayede hormonların salınımı tamamen kontrol altına alınır. Baskılama değişik protokollere göre yapılabilir.
Tüp Bebek Tedavisinde Sık Kullanılan Protokoller
Uzun (Long) Protokol:
Tüm dünya’da en çok tercih edilen KOH protokolüdür. Adetinizin 21.günü yumurtalık fonksiyonlarınızın baskılanması için GnRH anologları uygulamasına başlanır. Takip eden adet kanamasının 3.gününde baskılanmanın olup olmadığı ultrason veya yapılacak olan kan testi ile anlaşılır.GnRHa uygulaması sona erdirilmez. Aynı gün yumurtalıkları uyaran ilaçların (hMG ya da FSH) tedavisine başlanılır. Çatlatma iğnesi yapılana kadar GnRHa ve hMG ya da FSH bir arada kullanılır.
Kısa (Short) Protokol:
İsminde de anlaşıldığı üzere tadavi süresi kısa olan bir tedavi protokolüdür. Baskılama amaçlı GnRHa uygulamasına adet kanamasının ikinci günü başlanıp çatlatma iğnesinin yapıldığı güne kadar devam edilir. Adet kanamasının 3. gününde ise yumurtalıkları uyarmak için tedaviye hMG ya da FSH eklenir.
Antagonist Protokolü :
(Orgalutran , Cetrotide). Bu ilaçlarla yumurta gelişimi aşaması öncesi hazırlık ve baskılama dönemine gerek kalmadan, kadının adetinin ikinci veya üçüncü gününden itibaren yumurta gelişimi tedavisi uygulanabilmektedir. Böylece hastanın işlem için ayırdığı süre kısaltılabilmekte ve kullanacağı ilaç dozu düşürülerek hem süre ve hem de maliyet azaltılmaktadır. Antogonist tedavi şemasında Yumurtalıkları uyarmak amaçlı Gonadotropin preparatları adetin ilk 3 günü içerisinde başlanılmakta, follikül takibi ve hormonanal gelişime göre belli gelişim evresinde günlük antagonist enjeksiyonları tedaviye eklenmektedir. Antagonist, hCG uygulaması dönemine kadar devam edilmektedir. Antogonist tedavisi ile gelişen folliküllerden yumurtanın kendiliğinden atılmaması yani yumurta toplama işleminde toplanabilmesi hedeflenmektedir.
Tedavide Kullanılan Diğer Protokoller
- Ultrakısa Protokol:
Adet kanamasının ilk günü GnRH’a başlanır ve 3 gün verildikten sonra kesilir. Tedaviye hMG ya da FSH ile devam edilir. Amaç sadece flare-up etkiden yararlanmaktır.
- Klomifen Sitrat (Klomen, Gonophene) ve Aromataz İnhibitörü (Letrozole ‘Femara’) Kullanımı:
Yumurtalık rezervi azalmış olan kadınlarda, alternatif yaklaşım, sayıca az olan yumurtaların klomifen sitrat veya letrozole adı verilen ilaçlarla, adetin ilk yedi gününde büyümelerinin sağlanmasıdır. Burada amaç, adı geçen ilaçların yardımı ile kadının kendi hormonlarının seviyelerini yükseltmek, yumurta gelişimini uyaran ilaçları daha az sayıda kullanarak yumurta kalitesini arttırmaktır.
- Natürel Siklusta ICSI
Yumurtalık rezervi kısıtlı olan ve ilaç uyarısı ile yumurta gelişimi sağlanamayan kadınlarda son alternatif olarak, kadının her ay kendiliğinden büyüyen tek yumurtası takip edilerek mikroenjeksiyon uygulaması gerçekleştirilebilir.
- İlaçsız Tüp Bebek (IVM – In Vitro Maturasyon)
Bu yöntem, yumurtaların vücut dışında olgunlaştırılmasıdır. Özellikle, yumurtlamayı uyaran ilaçlara aşırı cevap veren Polikistik Over’li kişilerde tercih edilir. Yumurtalar ilaç uyarısı yapılmadan toplanır ve laboratuarda olgunlaştırılır.
- Ovarian Hiperstimulasyon Sendromu (OHSS)
Ovülasyon indüksiyonunun en ciddi komplikasyonu Ovarian Hiperstimülasyon Sendromudur ve %1.3 oranında görülebilir. Yumurta gelişimini uyaran ilaçlar nadiren yumurtalıkların aşırı uyarılmasına ve karın boşluğu başta olmak üzere göğüs boşluğu cilt altı gibi bölgelerde sıvı toplanmasına neden olmaktadır. Ciddi vakaların hastaneye yatması gerekmektedir. Tedavinin süresi değişkendir. OHSS riski yüksek olan kadınlarda embryo transferi geciktirilebilir ya da iptal edilebilir.