Erkek Kondomu - Prezervatif
Kondom (prezervatif, kaput) gebelikten korunmada yüzyıllardan beri kullanılan bir yöntemdir. Tarihte bilinen ilk kondom, yılan derisinden üretilmiştir. Daha sonraları keten, koyun derisi, hayvan barsağı gibi maddelerden üretilmiş olan kondomlar günümüzde lateks adı verilen maddelerden üretilmekte ve özellikle nonoksinol-9 adı verilen spermisit maddenin eklenmesiyle, usulüne uygun kullanmak şartıyla, güvenilirliği kabul edilebilir sınırlara gelmektedir.
Kondom (Prezervatif) Kullanımının Püf Noktaları
Kondom, ejakülasyon (boşalma) esnasında spermi içinde hapseder ve sperm hücrelerinin kadın genital sistemine ulaşmasını engeller. Kondomun koruyuculuk oranı ön planda uygulama şekline, ikinci planda kondomun kalitesine bağlıdır. Bu nedenle kondom kullanımı her ne kadar basit gibi görünse de her çift aşağıdaki noktaları mutlaka dikkate almalıdır: Her ilişki esnasında yeni bir kondom kullanılmalı ve orgazm sonrası çıkarıldıktan sonra penis başında az miktarda da olsa sperm bulunabileceğinden penis kadının genital sisteminden uzak tutulmalıdır. Kondomun seçimi çok önemlidir. Üzerinde üretim tarihi ve son kullanma tarihi bulunan ve spermisit içeren kondomlar tercih edilmelidir.
Kondom yanlızca “tehlikeli” günlerde uygulandığında koruyuculuk oranı düşer. Bu yüzden kadın siklusun hangi döneminde bulunursa bulunsun mutlaka her ilişkide kullanılmalıdır. En sık yapılan hatalı uygulamalardan biri de cinsel ilişkiye kondomsuz başlanması ve hemen orgazm öncesi dönemde takılmasıdır. Bu durum istenmeyen gebeliklerin oluşmasına neden olabilir. Zira ejakulasyon olmasa bile erkekte uyarılma döneminde salgılanan sıvılarda az miktarda da olsa sperm hücreleri bulunmaktadır. Cinsel ilişkiye geçmeden hemen önce erkek cinsel organına uygun bir şekilde takılmalıdır. Her kondom tek kullanımlıktır. Kadında ya da erkekte lateks ve/veya kondomun içerdiği spermisit ajanlara karşı aşırı duyarlılık olması durumunda kullanılmamalıdır.
Kondomun Ne Gibi Avantajları Vardır?
Kondom kullanımının en büyük avantajı düzensiz cinsel yaşamı olan çiftler için en uygun korunma yöntemi olmasıdır. Ulaşılması kolaydır ve ucuzdur. Gebelikten koruması dışında AIDS, Hepatit B ve C virüsü veHPV (genital siğil) dahil tüm mikrobiyolojik etkenlerin cinsel ilişkide çiftin birinden diğerine bulaşmasını engeller. Bu özellik diğer korunma yöntemlerinin hiç birinde bulunmayan bir özelliktir. Ancak yukarıda sayılan enfeksiyon hastalıkların yanlızca genital temasla bulaşmadığı unutulmamalıdır (HepatitB’nin öpüşmeyle bulaşması, HPV’nin prezervatifin kapamadığı bölgenin enfekte bölgeye temasla bulaşması gibi). Kondom, kadında antisperm (sperme karşı) antikorlarının oluşmasını önleyebilir. Bu özellik kadında eşinin spermlerine karşı antikor oluşumuna bağlı infertilite tedavisinde yararlı olabilir.
Kondom kullanımının riskleri var mıdır?
Uzun süreli kondom kullanımının çiftlerde psikolojik kökenli cinsel işlev bozuklukları yaratabileceği söylenmesine karşın bu duruma ender rastlanır. Ender görülmesine karşın lateks allerjisi ciddi bölgesel belirtilere neden olabilmektedir. Kondomun yırtılması:Uygun kullanımda çok ender görülür. Kondom yırtıldığında, özellikle nonoksinol-9 içermeyen kondom kullanımında gebelik riski ve cinsel yolla bulaşan hastalık etkenlerine maruz kalma riski kondom kullanmamış olanlardaki kadar yüksektir. Acil kontrasepsiyon uygulanması ve gerekirse enfeksiyondan korunmak için tedavi görülmesi amacıyla doktora başvurulması önerilir. Kondomun çıkartırken vajinada kalması: Bu durumda kadın ya da erkek dikkatli bir şekilde işaret ve orta parmaklarını vajinaya yavaşça sokup kondomu bulunduğu yerden çıkarmalıdır. Kondomun yırtılması esnasında ortaya çıkan riskler burada da geçerlidir.
Gebelik oluşumu:
Kondomun gebelikten korumada çok etkili bir yöntem olduğu söylenemez. Bu nedenle kondom kullanımıyla korunan çift, bir haftalık bir adet gecikmesinden itibaren ve/veya gebeliğe bağlı belirtiler oluştuğunda tanı amacıyla mutlaka en kısa zamanda gebelik testi yaptırmalı, ya da en ideali doktoruna başvurmalıdır.